top of page

Araştırmalarda Etik İlkeler ve Uygulama Örnekleri

Bilimsel araştırmaların güvenilirliği yalnızca bulguların doğruluğuna değil, aynı zamanda sürecin etik ilkelere uygunluğuna da bağlıdır. Etik kurallar, hem insan haklarını hem de bilimin güvenilirliğini koruyan temel yapı taşlarıdır. Özellikle insan katılımcılı araştırmalarda, etik ilkeler araştırmacı ile katılımcı arasında saygı, dürüstlük ve sorumluluk temelinde bir güven ilişkisi kurar.

Araştırmalarda Etik İlkeler

Etik İlkelerin Bilimsel Araştırmalardaki Rolü

  • Etik ilkeler, bilimsel dürüstlüğü ve insan onurunu korumayı hedefler.

  • Araştırmacı, bilgi üretme özgürlüğünü kullanırken aynı zamanda topluma karşı da bir sorumluluk taşır.

  • Araştırma süreçlerinde etik ilkelerin gözetilmesi, bilimsel bulguların güvenilirliğini ve geçerliliğini artırır.

  • Etik dışı bir yöntemle elde edilen veri, ne kadar dikkatli analiz edilirse edilsin, bilimsel açıdan geçerli sayılmaz.


Bu nedenle her bilim insanı, araştırmasına başlamadan önce etik kurul onayı almakla yükümlüdür. Etik kurul (Institutional Review Board – IRB), araştırmanın katılımcılara zarar vermeden yürütülüp yürütülmeyeceğini değerlendirir. Böylece araştırmanın amacı ne kadar değerli olursa olsun, insan haklarının ihlali hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz.

G*Power Güç Analizi & Örneklem Hesaplama
TRY 749.00
Hizmeti Satın Al

Gönüllü Katılım ve Katılımcı Hakları

Araştırma etiğinin temelinde gönüllü katılım ilkesi yer alır. Katılımcılar hiçbir baskı veya yönlendirme olmadan, özgür iradeleriyle araştırmaya katılmalı ya da katılmamayı seçebilmelidir.


Katılımcı, araştırma sürecinden dilediği anda çekilme hakkına sahiptir ve bu kararı nedeniyle hiçbir olumsuz sonuçla karşılaşmamalıdır. Özellikle çocuklar, yaşlılar veya hasta bireyler gibi hassas gruplarda araştırmacının bu konuda daha dikkatli davranması gerekir.


Örnek:

Bir odyolojik değerlendirme araştırmasında katılımcıya test sürecinin her aşaması önceden açıklanır. Katılımcı, sürecin herhangi bir noktasında rahatsız olursa testi bırakabileceği konusunda bilgilendirilir.


Bilgilendirilmiş Onam: Katılımcının Bilgi Hakkı

Her katılımcı, araştırmaya katılmadan önce çalışmanın amacı, süresi, olası riskleri ve sağlayacağı yararlar hakkında açık biçimde bilgilendirilmelidir. Bu bilgilendirme yazılı veya sözlü olarak yapılabilir.


Katılımcının araştırmaya katılmayı onaylaması, yalnızca “izin vermek” değil, bilinçli bir karar vermektir. Bu nedenle onam formu sade, anlaşılır ve katılımcının eğitim düzeyine uygun bir dille hazırlanmalıdır.


Örnek:

Bir işitme testi araştırmasında katılımcıya testin amacı, süresi ve elde edilen verilerin hangi koşullarda saklanacağı açıkça belirtilir. Katılımcı bu koşulları kabul ettiğinde imzasıyla onam verir.

Bilgilendirilmiş Onam: Katılımcının Bilgi Hakkı

Anonimlik ve Gizlilik İlkeleri

  • Etik araştırmalarda, katılımcıların kimlik bilgilerinin korunması büyük önem taşır. Anonimlik, araştırmacının katılımcı kimliğini hiç bilmemesi; gizlilik ise kimliği bilse dahi üçüncü kişilerle paylaşmamasıdır.

  • Bazı çalışmalarda tamamen anonimlik mümkün olmayabilir (örneğin yüz yüze görüşmelerde).

  • Bu durumda araştırmacı, kişisel verileri şifreli dosyalarda saklamalı, erişimi yalnızca araştırma ekibiyle sınırlı tutmalıdır.


Örnek:

Bir öğrenci anketinde isim, telefon veya e-posta gibi kimlik bilgileri toplanmaz; her katılımcıya sistem tarafından rastgele bir numara atanır. Böylece veriler kimlikten bağımsız hale getirilir.

Akademik Danışmanlık
SPSS Analizi & Görselleştirilmiş Rapor
Hizmeti İncele

Zarar Vermeme İlkesi ve Katılımcı Güvenliği

Araştırmacı, çalışması sırasında hiçbir katılımcıya fiziksel, psikolojik, sosyal veya yasal zarar vermemelidir. Bu ilke, tıp ve sosyal bilimlerde “önce zarar verme” (nonmaleficence) olarak bilinir.


Katılımcılarda duygusal stres veya rahatsızlık yaratabilecek sorular varsa, bu durum önceden belirtilmeli ve katılımcıya destek kaynakları sunulmalıdır.


Örnek:

Üniversite öğrencilerinde stres düzeyini ölçen bir ankette, alkol kullanımı ve kaygı gibi hassas konular yer alıyorsa araştırmacı, ankete başlamadan önce katılımcılara psikolojik danışmanlık birimlerinin iletişim bilgilerini sunmalıdır.


Veri Doğruluğu ve Bilimsel Dürüstlük

Etik araştırma, yalnızca katılımcı haklarını değil, veri bütünlüğünü de korur. Araştırmacı, elde ettiği sonuçları çarpıtmadan, manipüle etmeden ve tarafsız biçimde raporlamalıdır.

Veri uydurmak, istatistiksel analizleri yanlış sunmak veya çıkar ilişkisi nedeniyle sonuç gizlemek açık bir araştırma suistimalidir.


Benzer şekilde, başkalarının fikirlerini veya metinlerini kaynak göstermeden kullanmak intihal, kendi önceki çalışmalarını yeniden yayımlamak ise öz-intihal olarak kabul edilir. Bu tür ihlaller akademik itibarı kalıcı biçimde zedeler.


Etik İhlallerin Tarihsel Örnekleri

Tarih boyunca bazı araştırmalar, etik sınırların aşılması nedeniyle insanlık trajedisine dönüşmüştür.


Nazi Deneyleri (1942-1945): Binlerce insan, rızası olmadan ölümcül deneylere maruz bırakılmıştır. Bu olayların ardından 1947’de Nürnberg Kodu oluşturularak insan üzerinde deney yapmanın evrensel etik standartları belirlenmiştir.

Etik İhlaller Nazi Deneyleri

Tuskegee Frengi Çalışması (1932-1972): ABD’de yürütülen bu çalışmada yüzlerce siyahi erkek, tedavi edilmeden yıllarca gözlem altında tutulmuş; bilgilendirilmiş onam ilkesi tamamen ihlal edilmiştir. Bu olay, etik kurulların zorunlu hale gelmesinde dönüm noktası olmuştur.


Bilimsel Etik: Bilimin Vicdanı

Etik ilkeler, bir araştırmanın sadece “nasıl” yapıldığını değil, neden yapıldığını da sorgular. Araştırmacı, bilgi üretirken insan onuruna ve toplumsal sorumluluğa bağlı kalmak zorundadır.


Gerçek bilimsel ilerleme, doğru yöntem kadar doğru niyet gerektirir. Her veri, bir insanın katkısını; her sonuç, bir toplumun güvenini temsil eder. Bu nedenle etik ilkeler yalnızca prosedür değil, bilimin vicdanıdır.


Araştırma Etiği Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Araştırmalarda Etik İlkeler Nelerdir?

Araştırmalarda etik ilkeler, veri toplama ve uygulama süreçlerini yönlendiren temel kurallardır. Bu ilkeler, araştırmacının hem bilimsel hem de insani sorumluluklarını yerine getirmesini sağlar.


Başlıca etik ilkeler şunlardır:

  • Gönüllü Katılım: Katılımcılar araştırmaya kendi istekleriyle katılmalı, istedikleri anda ayrılabilmelidir.

  • Bilgilendirilmiş Onam: Katılımcılara araştırmanın amacı, süresi, olası riskleri ve faydaları hakkında açık bilgi verilmelidir.

  • Anonimlik: Katılımcının kimliği araştırmacı tarafından bilinmemelidir.

  • Gizlilik: Katılımcının kimliği bilinse bile üçüncü kişilerle paylaşılmamalıdır.

  • Zarar Vermeme: Araştırma hiçbir katılımcıya fiziksel, psikolojik veya sosyal zarar vermemelidir.

  • Sonuçların Doğru Sunumu: Bulgular çarpıtılmadan, dürüst biçimde paylaşılmalıdır.


Bu ilkeler, hem katılımcıların haklarını korur hem de araştırmanın geçerliliğini güçlendirir.

Araştırma Etiği Neden Önemlidir?

Etik ilkeler, bilimsel dürüstlüğün ve insan onurunun güvencesidir. Etik değerlere uygun yürütülen bir araştırma:

  • Katılımcıların haklarını korur,

  • Verilerin güvenilirliğini artırır,

  • Bilim insanına toplumsal güven kazandırır,

  • İnsan ve toplum arasındaki iş birliğini güçlendirir.


Etik kurallar yalnızca yasal bir gereklilik değil, aynı zamanda bilimin ahlaki temelidir. Etik dışı yöntemlerle toplanan veriler, araştırmayı değersiz hâle getirir ve bilime olan güveni zedeler.

Anonimlik ile Gizlilik Arasındaki Fark Nedir?

Anonimlik, araştırmacının katılımcının kimliğini hiç bilmediği durumdur. Yani veri toplanırken isim, e-posta, telefon, IP adresi veya benzeri kişisel bilgiler alınmaz. Böylece hiçbir veri belirli bir kişiye bağlanamaz.


Gizlilik ise araştırmacının kimliği bildiği hâlde bu bilgiyi paylaşmaması anlamına gelir. Veriler kodlanarak veya toplu hâlde (örneğin “katılımcı grubu” şeklinde) raporlanır.

Her iki ilke de katılımcının özel yaşamını korumak için gereklidir. Anonimlik mümkün olmadığında bile gizlilik mutlaka sağlanmalıdır.


Örnek: Bir psikoloji araştırmasında öğrencilerin kaygı düzeyleri ölçülüyorsa, katılımcı isimleri yerine “Katılımcı 1, Katılımcı 2…” gibi kodlar kullanılabilir. Bu yöntem gizliliği güvence altına alır.

Araştırma Suistimali (Misconduct) Nedir?

Araştırma suistimali, bilerek veri uydurmak, sonuçları çarpıtmak, analizleri manipüle etmek veya bulguları yanlış sunmak anlamına gelir. Bu tür eylemler akademik sahtekârlık olarak kabul edilir.


Etik dışı davranışlar genellikle üç başlık altında incelenir:

  • Veri Uydurma: Hiç toplanmamış verileri sanki elde edilmiş gibi göstermek.

  • Veri Tahrif Etme: Mevcut verileri değiştirerek gerçeği çarpıtmak.

  • Sonuçları Yanıltıcı Sunma: Bulguları seçici biçimde paylaşarak araştırmanın yönünü değiştirmek.


Bu eylemler basit hatalardan değil, kasıtlı davranışlardan kaynaklanır ve bilimsel güveni ciddi biçimde sarsar.


Örnek:1998 yılında yayımlanan MMR aşısı–otizm ilişkisine dair sahte çalışma, milyonlarca insanın aşı güvenine zarar vermiştir. Bu olay, araştırma suistimalinin toplumsal düzeyde ne kadar büyük bir etki yaratabileceğini göstermiştir.

Etik İlkelerin Bilimsel Güvenirliğe Katkısı

Etik ilkeler, bilimsel çalışmanın hem insani hem de akademik yönünü korur. Etik değerlere bağlı araştırmalar, yalnızca doğru sonuçlar üretmekle kalmaz, bilimin itibarını da güçlendirir.


Her veri bir insanın katkısını, her sonuç bir topluluğun güvenini temsil eder. Bu nedenle etik, bilimin yalnızca yöntemi değil, vicdanıdır.


Yorumlar


bottom of page